16 Temmuz 2008 Çarşamba

Osmanlı Dönemi (1427-1922)

İdari Taksimat

Fatsa idari olarak Canik Sancağına bağlıydı. Osmanlı İmparatorluğu kayıtlarında Fatsa yöresinin adı "Satılmış - ı Mezid Bey" veya "Nahiye-i Satılmış-ı Ferid Bey" olarak geçmekteydi. 15. yüzyıl kayıtlarında Nahiye statüsündeki Satılmış, 16. ve 17. yüzyıl kayıtlarında ise kaza olarak geçmektedir. Yörede 15. yüzyıl'da tek bir kaza bulunurken 1642 yılında altı kaza ortaya çıkmıştır. Tapu defterine göre kazaların adları; Satılmış, Cevizderesi, Çöreği, Meydan, Sergis ve Keşdere idi. Katip Çelebi, bu kazalara Fatsa ve Vona bölgesinide eklemiştir. 1851 yılından 1856 yılına kadar kaza statüsünde olan Fatsa kasabası, 1869 yılından 1872 yılına kadar Ünye kazasına bağlı bir nahiye olmuştur. Kasaba 1878 yılında ise yeniden kaza yapılmıştır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (o zamanki adıyla Büyük Millet Meclisi) 30 Kasım 1920 tarihinde başlayan Ordu ve Giresun sancaklarının oluşumu hakkındaki kanun ile ilgili yapılan görüşmeler sonucunda 4 Aralık 1920 tarihinde Ordu ve Giresun sancakları kurulmuştur. Merkezi, Ordu olmak üzere Canik sancağına bağlı Fatsa ve Ünye kazalarının bağlanması ile Ordu sancağı kurulmuştur. Fatsa ve Ünye halkı bu karara karşı çıkmış, ayretten Ünye sancağı'nın kurulması yönünde tekliflerde bulunmuşlardır. Ancak bu teklifler reddedilmiştir. Böylelikle Fatsa, 4 Aralık 1920 tarihinde Ordu'ya bağlı bir kaza haline getirilmiştir.

Sosyal Yapı

Etniklik ayrım kriterleri, Osmanlı İmparatorluğu toplumunda din ve kültür olarak benimsendiği için Fatsa da toplum yapısı iki grup altında incelenmektedir. Bunlar; Müslümanlar ve Gayrımüslim'lerdir.

Müslümanlar

Malazgirt Savaşı'ndan sonra Türkler, kademeli bir şekilde Karadeniz Bölgesi'ne yerleşmeye başladı . Danişmend Gazi' nin beylerinden olan Sevli Bey tarafından yönetilen Türkmen akımları sonunda Orta Asya ve Azerbaycan yörelerinden getirilen Karlı ve Karaöylü oymağının bir bölümü de Fatsa'ya yerleşmiştir. Bununla birlikte Fatsa'daki Müslüman Türk nüfusunun esasını Çepniler oluşturmaktadır. Çepniler, kendilerine ait beylikler kurmuşlardır. Tacettinoğulları ve Hacı Emiroğulları sayesinde Canik bölgesi, Türk ve Müslüman kimliğine sahip olmuştur. 1427-1428 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'na dahil olan Fatsa'nın 15. ve 16. yüzyıllarında, Müslüman nüfus oranı %90 oranındaydı.

Gayrımüslimler

Fatsa'da Türk hakimiyetinden itibaren Hristiyan nüfusun genel nüfusa göre oranı çok düşüktü. Burada yaşayan Hristiyanların bir kısmı din değiştirmiş, bir kısmı da 20. yüzyılın başlarına kadar varlıklarını sürdürmüşlerdir. Hristiyan nüfusun oranı 15. ve 16. yüzyılın tapu kayıtlarında, %2 oranını geçmemektedir. 18. yüzyılın sonlarından itibaren bölgeye başka yerlerden göç eden gayrımüslimler olmuştur. Bu göçlere rağmen yukarıdaki Müslüman nüfusla ilgili tabloya bakıldığı zaman, Müslüman harici nüfusun çok az olduğu görülür. Bölgede o dönemde iki tür gayrımüslim toplulukları baş göstermekteydi. Bunlar; Rumlar ve Ermeniler'di.

Hiç yorum yok: