Anadolu Selçuklularının güç kaybedip Moğollara tâbî olduğu bu yıllarda Anadolu'ya yeni ve yoğun bir Türk muhacereti meydana geldi. Anadolu'da merkezi hakimiyet zayıflayınca, o zamana kadar Selçuklular'a bağlı olan Türkmen boyları kendi başlarına buy ruk hareket etmeğe başladılar. Hepsi de görünüşte Selçuklular'a tâbi beylikler sayılmakla beraber, onlardan izin almaksızın savaşlar ve fetihler yaptılar. Bu beyliklerden biri de Bilecik ve Eskişehir bölgesindeki Osmanlı Beyliği idi. 1300 yılına doğru, Anadolu'da Türkmen Beylikleri tarafından fethedilmeyen pek az yer kalmıştı. Bunlar da, Trabzon Rum Devleti, Çukurova'daki Kilikya Prensliği ve Marmara Denizi'nin Anadolu sahilindeki bazı yerlerdi. Ayrıca Biga, Alaşehir, Gâvur Samsun ve Amasra gibi bazı kaleler de hâlâ Hıristiyanların elindeydi.
İlhanlı hakimiyeti döneminde Ünye ve Orta Karadeniz bölgesinde zaman zaman hakimiyet mücadeleleri oldu. İlhanlılar Müslümanlara karşı Hıristiyanları destekleyen bir politika uyguladıkları için, Trabzon Rum Devleti kendi sınırlarını genişletmeye çalış tı. Ünye de sık sık el değiştirdi. 1297 yılında Ünye Türkmenler (muhtemelen Çepniler) tarafından bir kez daha Rumlardan alındı ve Trabzon şehrine kadar uzanan akınlar yapıldı. Bu dönemde Türkmenlerin Kuşdoğan adlı bir beyi vardı ve Giresun şehrini de ilk kez Rumlar'dan almıştı. Ünye'nin Kuşdoğan köyü muhtemelen adını bu tarihi şahsiyetten almaktadır.
14. yüzyıl başlarında diğer Türkmen beylikleri gibi, Orta Karadeniz bölgesinde de muhtelif beylikler ortaya çıktı. Bunların hepsi birden Canik Beyleri diye anılır. Diğer Anadolu Beyliklerine göre daha küçük olan Canik Beylikleri şunlardır: Bafra'da B afra Beyleri, Samsun ve Lâdik civarında Kubadoğulları, Vezirköprü, Havza Merzifon bölgesinde Taşanoğulları, Amasya'da Kutluşahlar diye de anılan Amasya Beyleri, Çarşamba ve Niksar bölgesinde Taceddinoğulları ve Terme'den Giresun'a kadar olan bölgede Hacı Emir Beyliği. Bu beylikler ilk fetihler sırasında bölgeye yerleştirilen Türkmen boylarına ve bilhassa Çepniler'e dayanıyordu. Hacı Emir Beyliği dışındaki beylikler Amasya Beyleri'ne tâbî idiler. Hacı Emirli Beyliği ise, Sivas'ta bulunan Eretna D evleti'ne ve daha sonra da Kadı Burhaneddin Devleti'ne tâbî idi.
Hacı Emir Beyliğinin bilinen ilk beyi olan Bayram Bey Rumlar üzerine akınlar yapıyordu ve topraklarını doğu yönünde genişletiyordu. Ordu'nun Bayramlı köyü adını muhtemelen Bayram Bey'den almıştır. 1323 yılında Bayram Bey Trabzon Hamsiköy'e kadar uzan an bir sefer yapmıştı. Bu seferler sırasında bütün doğu Karadeniz sahillerinin art bölgeleri Türkmen nüfusla doldu. 1340 yıllarında Giresun bir kez daha ele geçirildi. Bayram Bey'den sonra beyliğe adını veren oğlu Hacı Emir Bey başa geçti. 1346'da Ünye Hacı Emir Bey tarafından son kez fethedildi. 1358 yılında Hacı Emir Bey Trabzon Maçka'ya kadar uzanan bir seferde büyük başarı kazandı. Trabzon Rum hükümdarı Haccı Emir'e karşı koyamayacağını anlayınca kız kardeşi Teodora'yı onunla evlendirerek ba rışı temin etti. 1361 yılında Trabzon Rum imparatoru artık hısımı olan Hacı Emir Bey'i ziyaret için Ünye'ye geldi. Dönüşte Hacı Emir Bey de Giresun'a kadar onu uğurladı. 1387 yılında Hacı Emir hastalanınca yerine oğlu Emir Süleyman geçti. Hacı Emir iyileşince tekrar başa geçmek istedi. Emir Süleyman bunu kabul etmeyince baba oğul arasında çatışma çıktı.
Niksar beyi Taceddin Bey kargaşa ortamından faydalanıp Hacı Emir Beyliği'ne saldırdı. Yapılan iki seferi Emir Süleyman geri püskürttü. Taceddin Bey'in yeni bir sefere hazırlandığını öğrenince, Sivas hükümdarı Kadı Burhaneddin'den yardım istedi. Faka t Kadı Burhaneddin yardım hazırlıklarını tamamlayamadan Taceddin Bey bir kez daha ordusuyla Emir Süleyman'ın üzerine yürüdü. Bu defa yapılan savaşı Emir Süleyman kesin olarak kazandı. Taceddin Bey bu savaşta öldü ve adamlarının da çoğu esir edildi. T aceddin Bey'den sonra yerine geçen Mahmud Çelebi Hacı Emir Beyliği ile barış yaptı ve Kadı Burhaneddin'in yüksek hakimiyetini kabul etti.
Kadı Burhaneddin Devleti ile Osmanlılar bu yıllarda Anadolu hakimiyeti için çekişmekteydiler. 1391 yılında Osmanlı hükümdarı Yıldırım Bayezid Yeşilırmak vadisine kadar uzanan bir sefer yaptı. Küçük bir beylik olan ve Kadı Burhaneddin Devletine bağlı olan Amasya Beyliği ve Yeşilırmak havzası 1392 yılında Osmanlılar tarafından alındı. Bu sırada bütün Canik beyleri Osmanlılara tâbî oldular. Ancak Kadı Burhaneddin bu durumu kabullenmedi. Ve Yıldırım Bayezid Balkanlarda savaşırken Canik beylerinden yeniden kendi hakimiyetini tanımalarını istedi. Önce Taceddinoğulları'nı yenerek hakimiyetini kabul ettirdi. Bunun üzerine bütün Canik Beylikleri Kadı Burhaneddin'e karşı ittifak kurmaya teşebbüs ettiler, ancak bunu da sağlayamadılar. Bu sırada Kadı Burhaneddin'in ordusu bir Osmanlı ordusunu mağlup edince Canik beyleri yeniden Kadı Burhaneddin'e bağlılığı kabul etmek zorunda kaldılar.
Hacı Emir oğlu Süleyman Bey 1397 senesinde Giresun'un kuşatarak kesin olarak topraklarına kattı. Bu durumu bağlı olduğu Kadı Burhaneddin'e ve çeşitli İslam ülkesi hükümdarlarına bir fetihname ile bildirdi. Bu fetihnamede "İslamın zuhurundan beri Müslümanların eline hiç geçmemiş olan Giresun'un fethedildiği" bildirmekteydi. Böylece Hacı Emir Beyliği'nin sınırları Trabzon'a çok yaklaşmış oluyordu.
Niğbolu zaferinden sonra Sultan I. Bayezid (Yıldırım) 1398 yılının baharında Canik üzerine bir sefer düzenledi. Kubadoğlu beyliğine ait olan Müslüman Samsun'u aldı. Kubadoğlu Cüneyd Bey Osmanlı Devleti'ne bağlılığı kabul etti ve kendisine Ladik civar ı bırakıldı. Samsun ve civarının Osmanlılar tarafından kolayca ele geçirilmesi üzerine, Bütün Canik bölgesi emirleri Osmanlı Devleti'ne tâbî olmayı kabul ettiler. Böylece, Çarşamba, Terme, Niksar civarına hakim olan Tacüddinoğlu Mahmud Bey ve Alparsl an Bey, Bafra civarına hakim olan Taşanoğulları ile, Ünye'den Tirebolu'ya kadar olan kesime hakim olan Hacıemiroğlu Süleyman Bey'in Osmanlılara bağlanmasıyla, Osmanlı Devleti Harşit Irmağına kadar ulaşmış ve Trabzon Rum İmparatorluğu ile sınırdaş ol muştu.
Büyük bir devlet adamı olup, aynı zamanda bilgin ve şâir olan, Osmanlı Devleti'nin bile kendisinden çekindiği, Şehzade Ertuğrul Bey'in kumanda ettiği Osmanlı ordusunu Kırkdilim meydan savaşında mağlup eden Sivas hükümdarı Kadı Burhaneddin Ahmed 1398 yılında isyancı aşıretler tarafından katledildi. Kadı Burhaneddin'den sonra meydana gelen karışıklıklar sebebiyle Sivas halkı Osmanlılar'dan yardım istedi. Bunun üzerine Yıldırım Bayezid 1399 yılında ordu göndererek şehri isyancılardan kurtardı ve bö lgede Osmanlı hakimiyeti kuruldu. Böylece hem iç Anadolu'nun büyük bir kısmı Osmanlı Devletine bağlanmış oluyor, hem de daha önemlisi, bu bölgede Osmanlılara rakip olabilecek hiç bir güç kalmamış oluyordu.
1402 yılında Timur ile Yıldırım Bayezid arasında yapılan ve Osmanlıların yenilip Yıldırım Bayezid'in esir düştüğü Ankara savaşından sonra Osmanlı Devleti ciddi bir sarsıntı geçirdi. Bütün Anadolu beylikleri Timur'a tâbî olarak Osmanlılardan ayrıldıla r. Hacı Emir Beyliği de Timur Devleti'nin hakimiyetini tanıdı. Bu yıllarda Timur'un yanına Semerkand'a elçi olarak giden İspanyol seyyah Clavijo Ünye'den de geçmiştir. Seyahatnamesinde, Hacı Emirli beyliğinin 10000 askeri olan önemli bir beylik olduğ unu yazmaktadır.
Aynı yıllarda, Kubadoğlu Cüneyd Bey Samsun'u yeniden ele geçirdi. Kısa süre sonra Taceddinoğlu Hasan Bey, Cüneyd Bey'in üzerine hücum ederek onu öldürdü. Taceddinoğulları Çarşamba civarına hakim oldular. Bafra ve Samsun'a ise Candaroğulları hakim old ular. Timur Devleti'nin Anadolu'ya ilgisi azalınca, Osmanlı hükümdarı Çelebi Mehmed Canik bölgesine kendine bağlamak için 1419 yılında bir sefer düzenledi. Cenevizlilere ait olan Kara Samsun'u aldı. Bunun üzerine Candaroğulları Müslüman Samsun'u sava şsız olarak Osmanlılar'a terkettiler. Taceddinoğulları ve Hacı Emir Beyliği de yeniden Osmanlılar'a tâbî oldu. 1428 yılında Taceddinoğulları beyliğine son verilip Çarşamba ve havalisi doğrudan Osmanlılar'a bağlandı.
Sultan II. Murad zamanında Osmanlı kuvvetleri kara ve denizden Trabzon'a kadar hücum ettilerse de, fırtına sebebi ile başarılı olamadılar. Fatih Sultan Mehmed zamanında da padişahın katılmadığı küçük çaplı Osmanlı orduları Trabzon'u kuşattılar ama ba şarılı olamadılar. Hacı Emir Beyliği ise Trabzon'un Osmanlılar tarafından fethine kadar varlığını sürdürmüş gibi görünmektedir. Uzun Hasan döneminde Akkoyunlu Devletine tâbî olarak, 1461 yılında Osmanlılar'a ait Tokat şehrine yapılan hücuma katıldıla r. Bu esnada Hacı Emir Beyliğinin başında Emir Ali adlı bir bey vardı. Aynı yıl Fatih Sultan Mehmed bizzat çıktığı seferle Trabzon Rum Devleti'ni Osmanlı Devleti'ne kattı ve sınırları Kafkasya'ya kadar genişletti. Bu sırada Hacı Emir Beyliği de kesin olarak ortadan kaldırılıp Ünye doğrudan Osmanlı Devleti'ne bağlanmış oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder